Son dakika haberi: DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlıyor.
Babacan’ın açıklamalarından satır başları:
-
İyi bir şey yapmak için kimseden izin almama gerek yok. Bizim ilişkimiz patron-işçi, amir-memur şeklinde olmadı. Ben masaya AK Parti’nin kurucusu olarak oturdum. ‘Benim bakanım, benim valim’ yeni terminoloji, benim dönemimde yoktu. Paradan 6 sıfır atılması konusunda, bir soru sordu, cevap verdim. İlk defa orada duyulmuş oldu. Başlattığımda Tayyip Bey’in haberi yoktu. ‘Bunları açıklamışsın ama keşke bana söyleseydin ben açıklasaydım’ dedi. Ben de ‘efendim soruya verdiğim cevaptı bu’ dedi.
-
Sayın Erdoğan’da Ali babacan kompleksi seziyorum. Bugünkü açıklaması da çok enteresan. Zorunlu tasarrufla ilgili konu. Uzun yıllar çalışanların maaşından kesildi ve devlet harcadı.
- Tarih 13 Aralık 2002. 18 Kasım’da hükümet kurulmuş. Herkes bize ‘nemamız nerede’ diye soruyor. Hazine Bakanı olmuşum. İnsanlar 20-25 yıl alacağını istiyor. 4 Şubat’ta 6 büyük sendika temsilcisi ile oturup müzakereler yapmışız. 4 Şubat saat 03.00 civarında basın huzurunda anlaştığımızı açıklamışız. Sendikalarla tam mutabık kaldık. Ödeme planı, işletecek faiz, uygulanacak rakamlar, taksit sayısı.
“NE SAYIN ERDOĞAN’DAN NE GÜL’DEN TALİMAT ALDIM”
-
Sayın Erdoğan’ın kaçırdığı bir şey var. Geçmişi hatırlamakta güçlük çekiyor olabilir. O gün genel başkan, Başbakan değil. O gün Abdullah Gül Başbakan. Açıklamayı da KESK Başkanı Sami Evren anlaşma metnine imza atmak istememişti. Sabah Abdullah Bey aradı, ‘bitirmişsiniz, açıklamışsınız, nasıl anlaştınız’ dedi. Anlattım ‘hayırlı olsun’ dedi. Bu anlaşmalar için ne sayın Erdoğan’dan ne Gül’den talimat aldım. Zaten devletin borcu. ‘Borcumuzu ödeyebilir miyim’ diye izin mi alacağım?
-
AK Parti Sözcüsü’nün kimi hedeflediğini bilmiyorum. Eğer beni hedefliyorsa şunu kaçırıyorlar, ben ülkenin ilk AK Parti’de AB Baş müzakerecisiyim. Bütün reform sürecinin baş müzakerecisi olunca sürecin dışında olmak mümkün değil.
-
Türkiye’de bir demokrasi mücadelesi verilmişse, AK Parti’nin iyi günlerinde Türkiye insan haklarında başarılı olduysa o dönemin sözcüsü, Dışişleri Bakanı, baş müzakereci olarak bendim. İşin insan hakları boyutuyla ilgili başka bakanlar da devredeydi. Bu işlerden sorumlu İçişleri Bakanları, Adalet Bakanları oldu dönem dönem.
- Ben AB Bakanlığı kurmadım. ‘AB işi her bakanlığın kendi işi olmalı’ dedim. Tarım Bakanlığı’nı devreye soktuk, hukuk adalet konusunda Adalet Bakanlığı sahip oldu. Koordinasyonu biz yaptık ama içerideki iç iletişimin işin sahibi bakanlar tarafından gitmesini uygun gördüm. Konu sağlık ise Sağlık Bakanlığı’nı dahil ettim.
-
Dışişleri Bakanı iken yaptığım konuşmaları inceleyin. AB Bakanı iken yaptığım konuşmalarını inceleyin. O dönemde ilgili bakanların işi sahiplenmesini sağladım. 33 faslın 10 tanesini müzakereye açtık. Şu anda iktidarın içine düştüğü durum zor durum. Ruh hallerinde hep şu var ‘Biz bir zamanlar hep başarılı olduk.’
-
İnsan kaynağı erimiş durumda, dürüst ve ehil insanlar çok zayıfladı. İş üretecek fazla kadro yok ellerinde. Bu iş kadro meselesidir. Biz her alanda çözüm üretiyoruz.
-
Tarımdan afet yönetimine, yargıı reformundan detaylı hazırlığımız oldu. Hükümet programının uygulama planları dahil. Takvime bağlanmış uygulama planı var burada. 6’lı Masa’nın çalışması bir asgari müşterek. Bizim çalışmamız 6’lı Masa’nın ortak çalışmasından çok daha geniş. Bu DEVA Partisi’nin iddiası.
- Çalışmalarımızın Cumhuriyet tarihinde örneği yok. Hükümet kurulur kurulmaz bunları bakanların önüne koyacağız. ‘Aklınıza yatanları hemen yapın’ diyeceğiz. Bu çalışmaların arkasında heyetler var. Yargı reformunda 200 hukukçunun emeği var.



#Son #dakika #DEVA #Partisi #Genel #Başkanı #Babacandan #dikkat #çeken #açıklama #Başlattığımda #Tayyip #Beyin #haberi #yoktu
[kaynak: mynet]